Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınların seçme hakkını kazanması, uzun ve zorlu bir mücadele sonucu gerçekleşti. 19. yüzyıl kadın hareketlerinin öncülerinin çabaları sayesinde, kadınlar bugün çoğunlukla erkeklerle eşit haklara sahip. Ancak bu, hiç de kolay olmadı. Kadınların seçme hakkı için mücadele, 19. yüzyılın başlarına dayanıyor. Bu dönemde, kadınlar hukuki olarak erkeklerin haklarından mahrum bırakıldılar. Ancak bu durum, kadın hakları savunucularının örgütlenmesiyle değişti. Susan B. Anthony, Elizabeth Cady Stanton ve Lucy Stone gibi öncüler, kadın hakları için büyük mücadeleler verdi.
Bugün, bu kadınların çabaları sayesinde Amerika’da kadınlar seçme hakkı kazandılar. 19. yüzyıl kadın hareketleri, özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesinde büyük bir rol oynadı. Ayrıca, bu hareketler bugünkü kadın örgütlerinin de temelini oluşturdu. Bu nedenle, Amerika’da kadınların seçme hakkını kazanması, tarihte bir kilometre taşı olarak kabul edilir.
Amerika’da Kadınların Tarihi
Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınların seçme hakkı kazanması için verilen mücadeleler, uzun ve zorlu bir sürecin sonucunda gerçekleşti. Kadınların seçme hakkı kazanmadan önceki dönemde, toplumda kadınların yerleri ve hakları oldukça kısıtlıydı. Ev işleri ve çocuk bakımı dışında iş ve sosyal hayatta pek bir rolleri yoktu. Kadınlar, mülkiyet sahibi olamaz, miras bırakamaz, ücretli işlerde çalışmakta zorlanır ve eğitim hakları kısıtlıydı.
Ancak kadınların bu durumu kabul etmelerine izin veren birçok kadın hakları savunucusu vardı. Susan B. Anthony, Elizabeth Cady Stanton ve Lucy Stone gibi kadın hakları savunucuları, 19. yüzyılın başlarında kadınların toplumsal ve siyasi hakları için mücadele etmeye başladılar.
Kadın Hakları Savunucuları | Mücadele Verdikleri Haklar | Çalışmaları |
---|---|---|
Susan B. Anthony | Seçme hakkı | Kampanyalar, protestolar |
Elizabeth Cady Stanton | Geniş kapsamlı kadın hakları | Kadın Ulusal Hakları Konvansiyonu’nu organize etmek, Kadın Hakları Bildirgesi’ni yazmak |
Lucy Stone | Seçme hakkı | Mücadele yaymak için konuşmalar ve yazılar |
Ayrıca, 19. yüzyılın başlarında birçok kadın topluluğu kuruldu. Özellikle 1840’larda başlayan ‘kadınlar için seyahat yasağı karşıtı kampanyalar’, kadınların seyahat özgürlüğü için mücadele etmeleri açısından önem taşıyordu. Bu hareket, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması ve toplumda daha aktif bir rol oynaması için ilk adımlardan biriydi.
Kadın Hakları Savunucuları
Kadın hakları savunucuları, Amerika’nın seçim haklarına ilişkin tarihinin önde gelen figürlerinden biridir. Başlıca isimler arasında Susan B. Anthony, Elizabeth Cady Stanton ve Lucy Stone yer almaktadır. Susan B. Anthony zaten önceden bir eğitimci ve aktivistti ve 1869’da Kadın Seçmenler Konferansı’nı organize etmek için Lucy Stone ve Elizabeth Cady Stanton ile birlikte çalışmaya başladı. Anthony, 1872’de seçmenler sandığına başvurarak oy kullandı ve bu nedenle tutuklandı. Kadın hakları savunucuları, kadınların oylama haklarına kadar birçok konuda mücadele ettiler ve bu sayede kadınların sosyal ve siyasi hayatta yerlerini aldılar.
Susan B. Anthony
Susan B. Anthony, Amerikan kadın hakları savunucularının en önemli isimlerinden biridir. Hayatı boyunca kadınların eşit haklara sahip olması için çalışmıştır. Kadınların seçme hakkı için verdiği mücadelelerde öncü rol oynayan Anthony, 19. yüzyıl sonuna doğru Amerika’da kadınların oy hakkını kazanmasında büyük bir rol oynamıştır.
Susan B. Anthony, 1820 yılında Massachusetts’te doğmuştur. Babası İkinci Büyük Uyanış hareketinin önde gelen isimlerinden biriydi. Anthony, öğretmenlik yaparak mesleğine başlamış, ancak daha sonra kadınların eşit haklara sahip olması için mücadele veren biriydi.
Anthony, 1869 yılında, çok sayıda kadınla birlikte Ulusal Kadın Seçmenler Derneği’ni kurdu. Bu dernek, kadınların seçme hakları için verilen mücadelede önemli bir rol oynadı. Anthony, seçme hakkı için verilen mücadelelerde sadece kampanyalar düzenlemekle kalmadı, aynı zamanda bu haklar için hukuki mücadele verdi ve savunduğu haklar için hapishaneye bile atıldı. Ancak, kendisi ve ekip arkadaşlarının kararlı mücadelesi sonucunda, 1920 yılında 19. yüzyılın sonunda kadınlar Amerika’da seçme hakkını kazandılar.
Anthony ve Seçme Hakkı
Susan B. Anthony, Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınların seçme hakkı için verilen mücadelelerde önemli bir figürdü. Anthony, seçme hakkı için verdiği mücadelelerin yanı sıra, 19. yüzyıl sonlarında Amerika’da kadınların oy hakkını kazanmasındaki kampanyalara liderlik etti. Anthony, seçme hakkı kazanmak için özellikle eyaletlere seyahat ederek, seçme hakları savunucuları tarafından düzenlenen mitinglere katıldı. Eyaletlerdeki kampanyalar sonuç verince, Anthony ve diğer kadın hakları savunucuları, Amerika’da kadınların oy hakkını kazanmak için federal hükümete baskı yapmaya devam etti.
Anthony, seçme hakkı için verdiği mücadelede özellikle cesur davranışlarıyla tanındı. 1872’de New York eyaletinde, bir seçimde oy kullanmaya çalıştığı için tutuklandı ve hapishaneye gönderildi. Anthony, hapishanedeyken bile seçme hakkı için mücadelesine devam etti ve özgürlüğüne kavuştuktan sonra da bu mücadeleye devam etti. 19. yüzyılın sonlarında, Anthony ve diğer kadın hakları savunucuları sayesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınlar seçme hakkı kazandı.
- Anthony, seçme hakkı mücadelesinde lider bir figürdü.
- Seçme hakları savunucuları tarafından düzenlenen mitinglere katılarak, Amerika’da kadınların oy hakkını kazanmak için mücadele etti.
- Cesur davranışlarıyla tanındı ve oy kullanmaya çalıştığı için hapishaneye gönderildi.
- 1890’larda, Anthony ve diğer kadın hakları savunucuları sayesinde Amerika’da kadınlar seçme hakkı kazandı.
Anthony’nin Hapishane Ziyareti
Susan B. Anthony, kadınların seçme hakkı için verilen mücadelelerde önemli bir rol oynamıştır. Ancak bu mücadeleler, onun hapishaneye düşmesiyle sonuçlandı. 1872 yılında, Rochester’daki bir sandıkta oy kullanması nedeniyle tutuklandı ve suçlu bulunarak 100 dolar para cezası ödemeye mahkum edildi. Ancak Anthony, cezayı ödemedi ve hapishaneye girdi. Hapishanedeki yaşamı, seçme hakkı için verilen mücadeleye devam etmesiyle geçti. Anthony, hapisten çıktıktan sonra da kadınların seçme hakkı için mücadeleye devam etti ve sonunda, 1920 yılında 19. Değişiklik sayesinde kadınlar oy kullanma hakkına kavuştu.
Elizabeth Cady Stanton
Elizabeth Cady Stanton, Amerika’da kadın hakları mücadelesinin önde gelen figürlerinden biriydi. 1848 yılında, Kadın Hakları Bildirgesi’nin hazırlanmasında öncü rol oynadı. Bu beyanname, kadınların sosyal, hukuki ve siyasi eşitliği için mücadelelerini başlattı. Stanton, bu beyannamedeki hakların hayata geçirilmesi için de yoğun çaba gösterdi. Evlilik yasalar ve kadınların mülkiyet hakları gibi konuları ele aldı ve kadınların oy kullanma hakkı için savaştı. Stanton, kadınların her alanda eşit haklara sahip olmaları için mücadele etti ve bu sayede kadınların toplumsal ve siyasi alanda daha fazla söz sahibi olmalarını sağladı.
19. Yüzyıl Kadın Toplulukları
19. yüzyılda kadınlar için seyahat yasağına karşı kampanyalar, Amerika’daki kadın hakları hareketinin önemli bir parçasıydı. 1840’ların başında başlayan bu kampanyalar, kadınların seyahat etme özgürlüğü elde etmesi için mücadele etti. Bu kampanyaların örgütlenmesi ve yürütülmesinde, kadın toplulukları önemli bir rol oynadı. Özellikle ‘Kozyatağı Çalışmaları’ adı verilen bir dizi toplantıda, kadınlar arasında dayanışma sağlandı ve kampanyalar koordine edildi. Bu toplantılar, kadınların sadece seyahat özgürlüğü değil, aynı zamanda diğer hakları için mücadele etmeleri için de bir platform sağladı. 19. yüzyıl kadın topluluklarının çabaları, kadınların bugün sahip olduğu hakların temelini oluşturdu.
1840’larda Başlayan Kampanyalar
1840’larda, Amerika’da kadınlar için seyahat yasağı bir gerçekti. Kadınlar, erkeklerin yanında yolculuk edemezlerdi ve yalnız seyahat edemezlerdi. Ancak, yine de birçok kadın bu kısıtlamaları kırarak seyahat ediyordu.
1840’larda başlayan kadınlar için seyahat yasağına karşı kampanyalar, kadınların seyahat özgürlüğü için verilen mücadelere öncülük etti. 1853’te kadın hakları savunucusu Elizabeth Smith Miller, pantolon giyerek kadınların rahat bir şekilde seyahat etmelerini sağlamak istedi. Bu, kadınların seyahat ederken daha özgür hissetmelerini sağlayacak kapıları açtı.
- 1849’da, Massachusetts eyaletinde kadınların hukuki olarak yalnız başlarına seyahat etmelerine izin veren bir yasa çıktı.
- 1854’te, daha fazla kadın seyahat edebilsin diye trenlerde özel kadın vagonları tanıtıldı.
- 1872’de, kadın hakları savunucusu Victoria Woodhull, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına aday gösterildi. Bu, kadınların siyasi arenada daha etkili olmaya başladığı anlamına geliyordu.
Bu kampanyalar sonucu Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınlar, seyahat yasağından kurtuldular ve seyahat özgürlüğüne sahip oldular.
Kadın Örgütleri
Kadın hakları mücadelesindeki önemli bir unsur kadın örgütleri ve dernekleridir. Ulusal Kadın Hakları Derneği, 1869’da kurulan ve kadınların haklarını savunmak için kurulmuş en eski kadın örgütüdür. Kadın Seçmenler Derneği ise, 1890 yılında kuruldu ve kadınların oy hakkı için verilen mücadelede önemli bir rol oynadı. Bu örgütlerin çalışmaları, kadınların seçme hakkını kazanmasında ve diğer haklarını savunmasında etkili oldu. Ayrıca, diğer kadın örgütleri ve dernekleri de kadın hakları mücadelesinde önemli katkılar sağladılar. Kadınların bu örgütlere katılımı, güçlerini bir araya getirerek, kadın hakları mücadelesinde önemli bir rol oynadı.