Suriye’de yaklaşık 10 yıldır devam eden iç savaşın en önemli taraflarından biri Esed rejimi, diğeri ise Özgür Suriye Ordusu’dur. Esed rejimi, Suriye’nin meşru lideri olarak görev yaparken Özgür Suriye Ordusu ise rejime karşı çıkan ve ‘Baas rejimi’ olarak adlandırdıkları yönetimden kurtulmak isteyen bir grup tarafından kuruldu. İki taraf arasındaki çatışma, ülkenin farklı bölgelerinde devam ediyor ve milyonlarca insanın hayatını etkiledi.
Esed rejimi, ülkenin güneyinde, başkent Şam’da ve sahil kesimlerinde güçlü bir şekilde konumlanmış durumda. Ayrıca Rusya ve İran gibi büyük güçlerin desteği de rejim için önemli bir avantaj sağlıyor. Özgür Suriye Ordusu ise kuzeyde, Idlib ve Afrin gibi alanlarda kontrolü elinde tutuyor. Ayrıca Türkiye gibi ülkelerden de destek alıyor.
İki taraf arasındaki çatışmalar zaman zaman artsa da son zamanlarda biraz duruldu. Ancak ülkede hala çatışmalar devam ediyor ve milyonlarca insan evlerini terk ederek mülteci durumuna düştü. Suriye iç savaşı, uluslararası toplumun da yakından takip ettiği bir konu.
Esed Rejimi’nin Güçleri
Esed Rejimi, Suriye’de askeri güce sahip olan en önemli gruplardan biridir. Bu rejim, Suriye’nin hükümetini elinde tutuyor ve askeri kuvvetleri de liderleri olan Beşar Esed’in kontrolündedir. Esed Rejimi’nin güçleri arasında Suriye ordusunun yanı sıra İran ve Rusya’nın desteğiyle oluşan milis grupları da yer alıyor.
Esed Rejimi’nin silah envanteri oldukça geniş kapsamlıdır ve tanklar, topçu silahları, zırhlı araçlar ve helikopterler gibi birçok farklı türde silahları bulunmaktadır. Suriye ordusu, Esed Rejimi’nin en büyük gücüdür ve 200 binden fazla askeri personeli ile Suriye genelinde faaliyet göstermektedir.
Esed Rejimi savaş taktikleri ve stratejisi, yüksek teknolojiye dayalı değildir. Bu rejim, yıkım ve yıpratma politikası izlemekte ve yoğun havan topu, füze saldırıları ve kimyasal silahlar (aslında yasaklıdırlar) ile saldırmaktadır. Özellikle şehir bölgelerinde özellikle Suriye iç savaşı boyunca binaların karşılıklı olarak yıkılması ve güçlü silahlar ile son derece büyük hasarlara sebep olmaları gibi taktikler izlemiştir.
Özgür Suriye Ordusu’nun Güçleri
Özgür Suriye Ordusu, savaşta önemli bir role sahip olan gruplardan biridir. Liderleri arasında Albay Riyad el-Asaad, Generaller Mustafa al-Sheikh ve Salim Idris yer alıyor.
ÖSO, hafif silahlar, roketatarlar, araçlar ve diğer günlük kullanımda bulunan araç gereçler dahil olmak üzere çeşitli silahlar kullanıyor. Bunun yanı sıra, Anti-Tank Roketatarlar gibi özel birimler de var.
Özgür Suriye Ordusu, savaş taktiklerini Esed rejimi’ne karşı çok çeşitli şekillerde uyguluyor. Partizan taktikleri, sabotaj görevleri, sınırlı saldırılar ve diğer geleneksel savaş taktikleri, ÖSO’nun savaşta kullanabileceği farklı yöntemler arasında yer alıyor.
ÖSO’nun hedefi, Suriye halkına demokratik bir ülke ve halkın yönetime katılımını sağlamak. Bunun yanı sıra, grup aynı zamanda savaşta kendi güvenliğini de korumak için çalışıyor.
Özgür Suriye Ordusu’nun Destekçileri
Özgür Suriye Ordusu, sadece dış desteklerle değil aynı zamanda içerideki bazı gruplar tarafından da destekleniyor. Bu gruplar arasında, İslamcı ve milliyetçi gruplar bulunuyor. Amacı, Esed rejimine karşı savaşmak olan bu gruplar, Suriye’de demokratik bir yönetim kurmak istiyorlar. Ayrıca, Suriye iç savaşı boyunca bu gruplar, sivilleri korumak için de önemli bir role sahip oldular. Dış desteğin yanı sıra, içerideki destekçileri sayesinde Özgür Suriye Ordusu, savaşın devam edebilmesi için gerekli kaynaklara sahip olabiliyor.
Koalisyonun Rolü
Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde kurulan uluslararası koalisyon, Suriye iç savaşında Özgür Suriye Ordusu’na destek veriyor. İlk olarak 2014’te kurulan koalisyon, ekonomik ve askeri yardımlarla Özgür Suriye Ordusu’nun başarılarına katkı sağladı. Koalisyon, IŞİD’le mücadele amacıyla da Suriye topraklarında operasyonlar düzenliyor.
Başlangıçta koalisyonda 60’tan fazla ülke yer almıştı, ancak bazı ülkeler daha sonra geri çekildi. Halen birçok ülke koalisyonda yer alıyor ve Suriye savaşının sona ermesine katkıda bulunmak için çalışıyor. Ancak koalisyonun bazı kararları, özellikle Suriye hükümeti tarafından eleştiriliyor ve sivil kayıplara neden olduğu iddia ediliyor.
Koalisyonun Suriye’deki rolü oldukça önemli, ancak savaşın bitmesi için çözümün siyasi yollarla bulunması gerekiyor. Uzun süreli bir çözüm için ise tüm taraflar arasında diyalog ve müzakerelerin başlaması gerekiyor.
Rusya’nın Rolü
Rusya, Esed rejimine diplomatik ve askeri açıdan destek sağlayarak Suriye iç savaşındaki en önemli aktörlerden biridir. Esed rejimi ile yakın bir ilişki içinde olan Rusya, bu savaşta Baas Partisi’ni desteklemektedir. Ayrıca, muhalif gruplarla savaşan diğer ülkelerle de ittifak halindedir.
Rusya, Suriye savaşının başından beri Esed rejimine askeri malzeme, silah ve danışmanlar sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, Rusya, Esed rejimine diplomatik destek sağlamakta ve BM Güvenlik Konseyi’nde Esed rejiminin yanında yer almaktadır. Rusya’nın Esed rejimiyle olan yakın ilişkisi, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon ile gerginlik yaratmıştır.
Ayrıca, Rusya ayrıca İran ve Hizbullah gibi diğer gruplarla da işbirliği yapmaktadır ve bu gruplar da Esed rejimini desteklemektedir. Suriye iç savaşının tarafları arasında gerilimi yükselten bir diğer faktör de bu ittifaklar ve desteklerdir.
Rusya’nın Suriye’deki Askeri Varlığı | Rusya’nın Diplomatik Rolü |
---|---|
– Esed rejiminin yanında yer alarak askeri malzeme ve silah sağlamak | – BM Güvenlik Konseyi’nde Esed rejiminin yanında yer almak |
– Rus askeri danışmanları göndermek | – Esed rejimine diplomatik destek sağlamak |
– Suriye ordusuna hava desteği sağlamak | – Muhalif grupların ve uluslararası toplumun yaptırımlarını engellemek için çaba sarf etmek |
Esed Rejimi ile Özgür Suriye Ordusu Arasındaki Çatışmalar
2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşı, Esed Rejimi ve Özgür Suriye Ordusu arasındaki çatışmalar ile devam ediyor. Esed Rejimi’nin iktidarda kalma mücadelesi, ülke içindeki birçok farklı gruptan mücadeleci ile sonuçlandı. Bu nedenle, savaşın tarihçesi oldukça karmaşık ve detaylıdır.
Mevcut durumda, Esed Rejimi ve Özgür Suriye Ordusu arasındaki çatışmalar hala devam ediyor. Sivil kayıpların artması, uluslararası toplumun dikkatini çekti ve barış müzakerelerinin yapılmasına neden oldu.
Barış Müzakereleri Dönemi | Önemli Gelişmeler |
---|---|
Cenevre Konferansı I (2012) | İki taraf arasında anlaşma sağlanamadı. |
Cenevre Konferansı II (2014) | Anlaşma sağlanamadı, ancak ortak bir yol haritası belirlendi. |
Astana Görüşmeleri (2017) | Rusya, Türkiye ve İran arasında gerçekleştirildi. Taraflar anlaşma sağladı ve ateşkes ilan edildi. |
- Esed Rejimi ve Özgür Suriye Ordusu arasındaki çatışmalar, Suriye İç Savaşı’nın başladığı zamandan bu yana devam ediyor.
- Mevcut durumda, sivil kayıpların artması, uluslararası toplumun barış müzakereleri talebini artırdı.
- Cenevre Konferansı I ve II, anlaşma sağlanamadı ancak Cenevre Konferansı II, ortak bir yol haritası belirledi.
- Astana Görüşmeleri sonrası, Rusya, Türkiye ve İran arasında anlaşma sağlandı ve ateşkes ilan edildi.
Sivil Halk ve Mülteciler
Suriye’deki iç savaşın en büyük kaybedeni sivil halk oldu. Savaşın başlamasından bugüne kadar binlerce kişi hayatını kaybetti, milyonlarca kişi evlerini terk ederek mülteci durumuna düştü. Sivil halkın yeterli gıda, su ve ilaç gibi temel ihtiyaçlara erişimi sınırlıdır.
Ayrıca, Esed rejimi ve Özgür Suriye Ordusu arasındaki çatışmalar, sivil halkın evlerini terk etmek zorunda kalmasına neden oldu. Çatışmalar nedeniyle yıkılan evlerin yanı sıra, bombalamalar ve saldırılar nedeniyle siviller de yaralandı veya öldü.
Suriye iç savaşı, mülteci krizine de neden oldu. Birçok Suriyeli, ülkeyi terk ederek komşu ülkelerde mülteci durumuna düştü. Ancak, mülteci kamplarında yaşam koşulları sıkıntılıdır. Bu kamplarda yaşayanlar yeterli gıda, temiz su, barınma ve sağlık hizmetlerine erişemiyor.
Bunun yanı sıra, mülteci krizi ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine neden olmuştur. Bazı ülkeler sığınmacı politikalarını sıkılaştırmış, mültecileri kabul etmemiş veya geri göndermiştir. Bu durum da Suriyeli mültecilerin zorlu bir yolculukla başka bir güvenli ülkeye gitmelerine neden olmuştur.
Savaşın devam etmesiyle, sivil halkın durumu ve mülteci krizi daha da kötüleşmektedir. Uluslararası toplumun insani yardım faaliyetleri sınırlıdır ve sivil halka yardım ulaştırmak zordur. Bu nedenle, savaşın en kısa zamanda sona ermesi gerekmektedir.
Uluslararası Toplumun Rolü
Uluslararası toplum, Suriye iç savaşında önemli bir rol oynamaktadır. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve diğer uluslararası örgütler, Suriye’deki insani krize çözüm bulmak için faaliyet göstermektedirler. BM, Suriye’deki şiddet ve insan hakları ihlallerini kınayan ve ülkeye insani yardım sağlamak için faaliyet gösteren çözüm önerileri sunmuştur. AB, Suriye’deki sivil topluluğu desteklemek ve mültecilere yardım etmek için maddi yardım sağlamıştır. Öte yandan, Rusya ve Çin, Suriye’ye herhangi bir yaptırım uygulanmasına karşı çıkmıştır.
- BM, Suriye’de yaşanan insani krize çözüm bulmaya çalışmaktadır.
- Avrupa Birliği, Suriye’deki sivil topluluğu desteklemek için maddi yardım sağlamaktadır.
- Rusya ve Çin, Suriye’ye yaptırım uygulanmasına karşı çıkmaktadır.
Uluslararası toplum, Suriye’deki çatışmayı sona erdirmek için çeşitli müdahalelerde bulunmuştur. Ancak, uluslararası toplumun bu müdahaleleri sınırlı kalmış ve çatışmanın sona erdirilememesi nedeniyle insani kriz devam etmektedir.
Kimyasal Silah Kullanımı
Esed rejimi, iç savaşın en çirkin yönlerinden biri olarak kimyasal silahlarını sıkça kullanmaktadır. Bu silahların ilk kullanımı, 2013 yılında Doğu Guta’da gerçekleşmiştir. Bu saldırıda 1300’den fazla sivil hayatını kaybetmiş ve yüzlerce kişi kimyasal gazlardan zehirlenmiştir.
Uluslararası toplum, bu kullanımın ardından Esed rejimine karşı harekete geçmiş ve kimyasal silahların ortadan kaldırılması için müzakereler başlatılmıştır. Ancak rejim, söz konusu silahların tamamını teslim etmeyi reddetmiştir.
2017 yılında ise, İdlib kentinde gerçekleşen kimyasal saldırı sonrasında ABD, Esed rejimi hedeflerine füze saldırısı düzenlemiştir.
Bu tür saldırılar, uluslararası toplumun Esed rejimine karşı attığı adımlar arasında yer alıyor. Ancak kimyasal silah kullanımının tamamen sona ermesi için daha kapsamlı ve kalıcı çözümler gerekiyor.