Esvatini’nin Tarihi

Esvatini, Afrika kıtasının güneyinde yer alan bir ülkedir ve zengin tarihiyle dikkatleri üzerine çekmektedir. Ülke, bağımsızlığını 1968 yılında ilan etse de İngiliz sömürgeciliği dönemine kadar Zulu Krallığı’nın bir parçasıydı. İngilizler, Esvatini’nin altın ve demir yataklarını kullanarak madencilik sektörünü geliştirdiler ve yolların inşası için çalışan işçiler göç ettiler. Ancak toprak reformları sorunlu bir şekilde uygulandı ve siyasi partilerin kurulması yasaklandı.

Bağımsızlık hareketleri zayıf kaldığı dönemlerde 1968 yılında Esvatini bağımsızlığını ilan etti ve kendi kraliyet ailesine sahip oldu. Bugün Esvatini, hala mutlak monarşi altındadır ve demokrasi ve insan hakları konuları tartışmalıdır. Ancak ülkenin tarihi, Afrika kıtasının önemli olaylarına ev sahipliği yaptığı için tarihsel açıdan da büyük önem arz etmektedir.

Bağımsızlık Öncesi Dönem

Esvatini, bugünkü adıyla Krallık Of Esvatini, Afrika kıtasının güneyinde yer alan bir ülkedir. Tarihinin büyük bir bölümü, Zulu Krallığı’nın bir parçası olarak geçti. 19. yüzyıla kadar Zulu Krallığı’nın hakimiyeti altında olan Esvatini, bu dönemde parçalanmış bir yapıya sahipti. İngiliz sömürgeciliği dönemi öncesinde, Esvatini’nin siyasi yapısı çok da net değildi. Kraliyet ailesi, şefler ve köylüler arasında çıkan çatışmalar, ülkede istikrarsız bir atmosfer yaratmıştı.

Esvatini, 19. yüzyılda İngilizlerin Afrika’yı sömürgeleştirmesiyle beraber sömürgecilik dönemine girdi. İngilizler, bölgede hakimiyet kurmak için farklı stratejiler geliştirdiler ve Esvatini de bu süreçte sömürgeleri arasında yer aldı. Esvatini, İngiliz sömürgeciliğinden önce, Zulu Krallığı’nın dönemine kadar, bağımsız bir ülke değildi.

İngiliz Sömürgeciliği Dönemi

Swaziland adını kullandılar. İngilizler, Esvatini’nin altın ve demir yataklarını kullanarak madencilik sektörünü geliştirdiler ve yolların inşası için çalışan işçiler göç ettiler. Ancak, ekonomik gelişmelerin sonucunda topraklarının büyük bir kısmı beyazların elinde kaldı. İngilizler, beyazlara ait olan toprakları siyahilere devretmeye başladılar, ancak bu reformlar sorunlu bir şekilde uygulandı. Bu dönemde, Esvatini’de özellikle siyahilerin hakları konusunda büyük bir ihlal yaşandı ve bu durum bağımsızlık sürecinde de etkili oldu.

Swaziland

Esvatini, Afrika kıtasının güneyinde yer alan bir ülkedir ve tarihi boyunca birçok önemli olaya sahip olmuştur. Öncelikle, Esvatini bağımsızlık öncesi dönemde Zulu Krallığı’nın bir parçasıydı. Ancak 19. yüzyılda İngiliz sömürgeciliği dönemine kadar böyle devam etmedi. 1906’da İngilizlerin sömürgeciliği altına giren Esvatini, burada “Swaziland” adıyla biliniyor. İngilizler, Esvatini’nin altın ve demir yataklarını kullanarak madencilik sektörünü geliştirdiler ve yolların inşası için çalışan işçiler göç etti. Ekonomik gelişmelerle birlikte toprak reformları da uygulanmaya başladı. Ancak, toprak reformları sorunlu bir şekilde uygulandı ve siyahilere dağıtılan topraklar beyazlar tarafından geri alındı.

adını kullandılar.

Esvatini, 1906’da İngiliz sömürgeciliği altına girdi ve İngilizler burada Swaziland adını kullandılar. İngilizler ülkedeki altyapıyı geliştirerek ticari faaliyetlerin yapılmasını kolaylaştırdılar. İngilizler aynı zamanda Esvatini’nin sahip olduğu zengin maden kaynaklarını keşfederek madencilik sektörünü geliştirdiler. Bu sayede ülkede iş imkanları artarken maden kaynaklarından elde edilen gelir ülkede ekonomik gelişimi destekledi.

İngilizler ayrıca ülkede yolların ve köprülerin yapımına yönelik çalışmalar gerçekleştirdiler. Bu sayede ülke içindeki ticari faaliyetler hızlandı ve ticari mal ve hizmetlerin daha kolay ulaşımı sağlandı. Ancak İngiliz sömürgeciliği altında yapılan toprak reformları sorunluydu ve beyazların elindeki topraklar siyahilere devredilmesi yavaş ilerledi.

Ekonomik Gelişmeler

İngilizler, Esvatini’nin zengin altın ve demir yataklarını keşfettiklerinde, madencilik sektörünü büyük ölçüde geliştirdiler. Bu, ülkedeki ekonomik kalkınmanın öncüsüydü. İngilizler, Afrika’nın içlerine daha kolay ulaşmak için Esvatini’de yollar inşa ettiler ve bu durum yeni yol yapım işlerine olan ihtiyacı da beraberinde getirdi. İşsizlik oranını azaltmak için İngilizler, yolların inşası için Afrika’nın farklı bölgelerinden işçileri Esvatini’ye getirttiler. Bu durum, ülkedeki nüfus yapısının hızlı bir şekilde değişmesine neden oldu.

Madencilik ve yapı sektörlerindeki büyük yatırımlar, Esvatini’nin sanayisi için temel oluşturdu. Bununla birlikte, bu yatırımların uzun vadede etkisi tartışmalıdır, çünkü çoğu hala yabancılara aittir ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlamamaktadır.

Toprak Reformları

İngiliz sömürgeciliği döneminde, Esvatini’de bir toprak reformu gerçekleştirildi ve beyazlara ait olan topraklar siyahilere devredilmeye başlandı. Ancak bu reformlar, sorunlu bir şekilde uygulandı ve siyahilere verilen topraklar yetersizdi. Ayrıca, reformlar sırasında beyaz toprak sahiplerine verilen tazminatlar da sorunlu bir konuydu. Beyaz toprak sahipleri, topraklarının değerinin altında tazminat aldıklarını iddia ederek itiraz ettiler. Bu nedenle, toprak reformları, Esvatini’nin bağımsızlığından sonra hala sorunlu bir konu olarak kalmaktadır.

Bağımsızlık Hareketleri

Esvatini’de bağımsızlık hareketleri, 1960’ların başında kurulması yasaklandığı için zayıf kaldı. Siyasi partilerin olmaması, insanların taleplerini örgütlemesi ve devlete değişiklik yapması için meşru bir platform sunmaması nedeniyle büyük bir sorun oldu. Ancak, bu yasaklı dönemde bile insanlar zayıflayan harekete katılmak için çaba gösterdi. Bununla birlikte, Esvatini’de siyasi partilerin kurulması 1992 yılına kadar yasaklandı ve bu, demokrasi yolunda atılan önemli bir adım oldu.

Bağımsızlık Sonrası Dönem

1968’de Esvatini’nin bağımsızlığı ilan edildi ve ülke kendi kraliyet ailesine sahip oldu. Ancak, sonrasında ülkede politik istikrarsızlık ve ekonomik zorluklar yaşandı. 1980’lerde İngilizlerin çekilmesi ve Güney Afrika’nın apartheid politikasının sona ermesiyle birlikte, Esvatini’nin kendisine has demokratik bir sistemi ortaya çıktı.

1986 yılında, kral tarafından yürütülen yeni bir anayasa kabul edildi. Bu anayasa, kralın mutlak gücünü kabul etti ve halkın seçimlerle belirlenen bir meclisi olmadı. Bu nedenle, günümüze kadar Esvatini, mutlak monarşi altında yönetilmektedir.

Ancak, son zamanlarda halk arasında demokrasi ve insan hakları konuları tartışılıyor. Bazı gruplar, kraliyet ailesinin siyasi yetkilerini sınırlamak ve halkın seçimlerle temsil edilmesini istiyor. Bu tartışmalar devam ederken, Esvatini halkı kendi ülkelerinin geleceği için mücadele ediyor.

Demokrasi ve İnsan Hakları

Esvatini, bugün hala mutlak monarşi altında yönetilmektedir. Siyasi partilerin yasaklandığı ülkede, halkın demokratik hakları sınırlıdır. İnsan hakları konusunda da, tartışmalı durumlar söz konusudur. Ülkedeki baskıcı rejim, insan hakları ihlallerine sıklıkla sebep olmaktadır. İfade özgürlüğü de sınırlıdır. Ayrıca, LGBT bireylerin haklarına da özen gösterilmemektedir. Esvatini, bu konularda çalışmalar yapması gereken bir ülkedir. İnsan hakları ihlallerinin son bulması ve demokratik bir ortamın oluşması için reformlara ihtiyaç duyulmaktadır.

Yorum yapın